Lately, I read a super interesting article in Scientific American Mind magazine’s october issue. It was a psychological article which I could find my own experiences in. It is about the change of emotions and thoughts according to language…
Yıllar önce ilk izlediğimde dehşete kapılırcasına etkilendiğim, ciddiye aldığım ve hala inancımı koruduğum bir distopik Will Smith filmi vardı: “I Robot”. Çoğunuz izlemiştir ama hatırlamak gerekirse filmde yıllar yıllar sonra insanın yaptığı her işe koşabilen aşırı zeki robotlar üretiliyor…
Son günlerde klişe bir işe başladım. Eskiden öyle okuduğum kitabın altını çok çizmez, bir yerde vaay dediysem o anı kendi büyüsünde bırakıp giderdim. Ya da bu kadar duyarlı bakamıyordum bilmiyorum, belki de altyazıya bağımlı kalmadığım için yakalayabiliyorum artık repliklerdeki…
Geçen günlerde yine nerede çevirme var, hangi yoldan gidilir muhabbetinin döndüğü bir araba yolculuğunda “Kanada’da sıfır promilmiş abi, üç dört tane elma yesen ceza yazacaklar hahahaha” repliği geçtiğini duydum. Sonra daha önce de şaşırdığım bu gerçeği araştırmaya karar vererek…
Özellikle son yıllarda en çok sorulmuş, en çok cık cık cık dedirtmiş, en çok tartışılmış konuladan biri de bu “kimin polisi” olayı. Sabah öğle akşam Arka Sokaklar ile büyüyüp bu genç yaşımızda yine Mesut Abi’lerden dayak yiyen bir gençlik…
Eveeet, bir güzel şeyin daha sonuna gelerek memleket yollarına düşmüş bulunmaktayım. Özledim mi? İsimlendirmek güç, neyi özlediğimi ben de bilmiyorum ama bir şeylere kavuşmanın heyecanıyla dolu bir yolculuk geçirdiğimi söyleyebilirim. Son yazıda belki daha önce bahsettiğimi unutsam da önemli…
Son haftalarım öyle bir hız tutkusuna sahipti ki kaç yazılık notu biriktirdim bunu yazmak için ben bile unuttum. Sonuç olarak, bir güzel şeyin daha sonuna gelmiş olduk. Okul bitti, Manhattan sakini olma zamanı da bitti. Öte yandan kısa süre…
Şimdi başlığı okuyunca izleyenlerin aklına hemen Will Smith’in filmi gelmiş olabilir, yani en azından birkaç gün öncesine kadar ben olsam aklıma sadece bu gelirdi. Ama bu yazı bir filmle ilgili değil, öğrendiğim ilginç bir bilgiyle ilgili. Mutluluk, hepimizin temel…
Merhaba Herkese! Bu şehrin benim bile enerjimi emeceğini tahmin edemezdim sanırım. Ama ayaklarım yorgunluktan, gözlerim de uykusuzluktan can çekişse bile yaşadıklarımı ölümsüzleştirmem şart diye düşünüp ikinci partı kaleme alabildim sonunda. Her zamanki gibi canlı ve daha az canlı iki…
Merhaba Sevgili Millet! Asla uyumayan şehre hepiniz hoşgeldiniz! Tee ortaokul yıllarından beri kendimle bir tür iddia içinde, üniversitenin ilk yılında yazın Manhattan’a, ailemden bağımsız bir başıma gelmeye and içmişliğim vardır. (Yalnızca Gossip Girl etkisi olmadığına yemin edebilirim.) Daha önce…